3 gün 2 geceden oluşan 19 Mayıs Özel Kapadokya turumuzda Kapadokya tarihini keşfetmeye hazır olun. Ürgüp, Göreme, Nevşehir, Hacı Bektaş-ı Veli ve Ihlara’nın tarihi ve kültürel değerleriyle keşfedeceğiniz aynı zamanda vazgeçilmez lezzetlerinide tadabileceğiniz turumuzda keyif dolu anılar biriktirebileceksiniz. Tur programı ve diğer bilgiler için aşağı kaydırabilirsiniz.
19 Mayıs Özel Kapadokya Turu sirküsü yayınlandığı 15.03.2023 tarihinden itibaren geçerlidir. Firmamız tur programı hakkında değişiklik yapma hakkına sahiptir.
19:00 Beylikdüzü Migros Önü
19:15 Avcılar Metrobüs Durağı
19:20 Sefaköy Metrobüs Durağı
19:30 İncirli Metrobüs Durağı
19:45 Mecidiyeköy İETT Durağı
20:00 Kadıköy Evlendirme Dairesi
20:10 Bostancı E-5 Otobüs Durağı
20:15 Kartal Köprüsü
20:20 Pendik E-5 Otobüs Durağı
20:50 Gebze Center Önü
21:30 İzmit Halk Evi
22:30 Sakarya Berceste Tesisi
03:45 Ankara Armada AVM
Paşa Bağları
Erciyes ve Hasan Dağları arasında kalan büyük bir volkanik sahanın iki buçuk milyon yıl içinde oluşturduğu, ülkemizin nadir noktası Kapadokya’nın en güzel hissedileceği yer olan Paşa Bağları gezimizin ilk durağı olacak. Volkan lavları ve tüflerinin zaman içinde sertleşerek kaya halini aldığı özel bir coğrafi şekil olan peri bacalarıyla harika fotoğraflar çekip, rehberimizin anlatımlarıyla bu doğa mucizesinin hikayesini dinleyeceğiz. Bu noktadaki gezimiz sona erince bölge diğer firmalardan farklı olarak sizlere sunacağımız ayrıcalıklı bir ziyarete Zelve Açık Hava Müzesine geçip, Hıristiyan dervişlerinin yaşamları hakkında bilgi alı, bölge halkının Dervent, ziyaretçilerin Hayal Vadisi adını layık gördüğü noktaya doğru hareket edeceğiz. Özel kaya oluşumlarının gözlendiği Dervent/Hayal Vadisi’nde doğanın bir heykel traş gibi şekillendirdiği meşhur hayvan biçimli kayaları gördükten sonra bölgenin en büyük ilçesi olan Ürgüp’e geçeceğiz. Ürgüp’te 2000’li yılların efsane dizisi Asmalı Konak’ın çekildiği ve günümüzde bir müze-ev olarak kullanılan yapıyı görüp kısa bir yürüyüşle tarihin erken dönemlerinden itibaren adını duyurmuş Kapadokya şaraplarının imal edildiği aile işletmelerinden birine uğrayacağız.
Avanos
Öğle yemeğinden sonra Avanos’un ortasından geçen, Türkiye toprakları içindeki en uzun akarsu olan Kızılırmak üzerindeki meşhur “sallanan köprü” üzerinde fotoğraf molası veriyoruz. Bu mola sonrasında Avanos’ta kısa bir yürüyüşle Saklı Mağara Çanak Çömlek Atölyesine gidiyoruz. Burada, ustamız bizlere eski dönemde çömlekçiliğin nasıl yapıldığına dair yapacağı eğlenceli anlatımla beraber yine onun seçeceği bir misafirimizin çömlek yapımı tecrübesini izleyeceğiz. Ardından ustamızın elinden çıkmış ürünler hakkında bilgi aldıktan sonra bu bölgenin en meşhur ürünleri olan toprak çömlek başta olmak üzere, alışverişlerimiz için zaman veriyoruz. Burada çömlek ürünleri ve hediyelik eşya alışverişlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Alışverişi bitirdikten sonra bölgenin en eğlenceli aktivitesi olan vadiler içinde yapılan ATV turunu ekstra olarak almak isteyen misafirlerimizi, parkur başına bırakıyoruz. ATV turu almayan misafirlerimizle küçük ve sevimli bir köy olan Çavuşin Köyü’ne fotoğraf ve çay kahve molasına gideceğiz.
Uçhisar
ATV ve kahve molalarını bitirdikten sonra, otelimizden önceki son durak olan Güvercinlik Vadisi’nde günün son ziyaretini gerçekleştireceğiz. Bu vadiye gelirken devasa bir kaya kütlesi olan ve bir kaleye dönüştürülen Uçhisar Kalesine çıkıyoruz. panoramik bir şekilde görerek, Erciyes Dağı’nın tüm ihtişamıyla seyredildiği Güvercinlik’e varacağız. Bölge halkının ayrı bir önem atfettiği güvercinlerin yaşaması için oyulan küçük oyuklardan dolayı bu adı alan vadi sonrasında ise kısa bir yolculuk sonrası otelimize geçeceğiz. Otelimizde açık büfe akşam yemeğini aldıktan sonra dileyen misafilerimiz ekstra olarak Türk Gecesine katılım sağlayabilirler.
İkinci günün ilk ziyareti bölgede elde edilen bir tür volkanik taş olan Onyx taşının çıkarılış ve elde edilişi hakkında bilgi alacağımız bir atölyeye doğru olacak. Bu kısa ziyaret sonrası ise Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda, Yeniçeri ordusu oluşturulurken icazet alınan ve Anadolu’nun en yüce erenlerinden olan Hacı Bektaş-ı Veli’nin türbesini ve Bektaşi tekkesini ziyaret ediyoruz. Mevlana’nın dahi sonsuz deniz diye nitelediği Hacı Bektaş ve onun öğretilerini Rehberimizin anlatımlarıyla öğrenerek, günün ikinci kısmı için Göreme’ye geçiyoruz. Bu yol üzerinde yine volkanik oluşumların bir neticesi olan ve halk arasında “Üç Güzeller” olarak anılan peri bacalarını görüp, Unesco Dünya Mirası Listesi’ne Türkiye’den giren ilk değer olan Göreme Açıkhava Müzesine gireceğiz. İlk Hıristiyanların münzevi bir hayat yaşayarak bir manastır yerleşkesi oluşturduğu bu alanda kaya kiliseleri ( Yılanlı, Elmalı, Karanlık vd.), yemekhane, mutfak, kiler ve okuma yazma bilmeyen kişiler için İncil’in her bölümünün resmedildiği Tokalı Kilise göreceğimiz yerler olacak. Günün yarısına denk gelen ziyaret sonundaysa bölgenin en lezzetli yemeklerini sunan Uranüs Restoran’da öğle yemeğimizi (ekstra) alacağız. Bu keyifli yemek sonrası ise Derinkuyu Yer altı şehrine geçeceğiz.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
yaklaşık dört bin yıl önce bölgeye hakim olan Hititler tarafından ilk defa kullanılan ve zamanla büyütülüp ilk Hıristiyan toplulukların Roma zulmünden kaçıp saklandığı bir köylünün evini büyütmek için giriştiği inşaat sırasında tesadüfen bulunan Derinkuyu Yer altı şehri uzun tünelleri ve altmış metrelik derinliğiyle, bizden önce bu topraklarda yaşayan insanların var olmak adına ne gibi zorluklara katlandığına dair bir mucizenin simgesi gibi. Bu gizemli dehlizlerin bize elverdiği yerlere kadar ziyaret ederek programdaki son ziyaretimize doğru yol alıyoruz.
Kapadokya’nın benzersiz gün doğumu öncesi, bölgenin dünyaca ünlü sıcak hava balonlarını izlemek için kalkış noktalarına gidiyoruz. Gün doğumu ile beraber bu muhteşem manzaranın verdiği enerji ile otele geri dönüp kahvaltımızı alıyor ve son gün programını gerçekleştirmek üzere valizlerimizle beraber otelden ayrılıyoruz.
Ihlara Vadisi ve Belisırma Köyü
Zaman içinde Kapadokya oluşumunun en önemli bileşenlerinden biri olan Hasan Dağı’nın manzarası eşliğinde bölgedeki son durağımız olan Ihlara Vadisi’ne varıyoruz. 14 km. uzunluğunda, doğal bir oluşum olan ve Hristiyanlığın önemli inziva mekanlarından sayılan Ihlara Vadisi’ne 380 basamak inerek ulaşıyoruz. Melendiz çayının oluşturduğu ve içinden aktığı, yer yer 120 metreyi geçen derinliği ile doğa harikası Ihlara Vadisi içerisinde rehberimizin önderliğinde bir yürüyüşe çıkıyoruz. Yürüyüş esnasında vadi, içerisindeki yerleşimler ve kiliseler hakkında bilgi alıp yoğunluğa göre; Ağaçaltı, Sümbüllü veya Yılanlı Kiliseleri görüp rehberimizden bilgi alıyoruz. Birbirinden güzel fotoğraf çekim alanlarında anı ölümsüzleştirmek ve vadi havasında huzur depolamak için serbest zaman veriyoruz. Üstünde ve altında farklı iklim ve bitki örtüsünü tecrübe edip Belisırma köyünde yürüyüşümüzü gerçekleştirip yine aynı köyde ekstra öğle yemeğimizi alıp bu eşsiz mekandan ayrılıyoruz.
Tuz Gölü
Öğle yemeğin sonrası İstanbul’a dönüş yolculuğunda rotamız üzerindeki Tuz Gölü’ne doğru yol alıyoruz. Ülkemizin kapladığı alan bakımından ikinci büyük gölü olan bu güzel mekanda, harika bir gün batımı eşliğinde kusursuz fotoğraflar çekip, unutulmayacak anıları hafızamıza kazıyoruz.
Akşam üstü ve artık gün batarken günümüzü en iyi şekilde değerlendirmenin ve biriktirdiğimiz harika anılarımızın da keyfi ile İstanbul’a aynı güzergah üzerinden dönüyoruz. Sizleri almış olduğumuz noktalarda bırakarak siz değerli misafirimize farklı rotalarda tekrar görüşmek üzere veda ediyoruz